قوله
تعالى فصبر
جميل والله
المستعان على
ما تصفون
196- ''... Artık Bana Güzelce
Sabır Gerekir. Anlattıklarınıza Ancak Allah'tan Yardım istenir'' Dedi"
(Yusuf 18)
أنا أبو داود
سليمان بن سيف
نا يعقوب بن
إبراهيم نا
أبي عن صالح
عن بن شهاب
قال حدثني
عروة بن
الزبير وسعيد
بن المسيب
وعلقمة بن
وقاص وعبيد
الله بن عبد
الله عن عائشة
زوج النبي صلى
الله عليه
وسلم حين قال
أهل الإفك ما
قالوا فبرأها
الله منه قال
وكلهم حدثني
طائفة من
حديثها وبعضهم
كان أوعى
لحديثها من
بعض وأثبت له
اقتصاصا وقد
وعيت عن كل
رجل منهم
الحديث الذي
حدثني عن
عائشة وبعض
حديثهم يصدق
بعضا وإن كان بعضهم
أوعى له من
بعض قالت دخل
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم ثم جلس
فتشهد حين جلس
ثم قال أما
بعد يا عائشة
فإنه قد بلغني
عنك كذا وكذا
فإن كنت بريئة
فسيبرئك الله
وإن كنت ألممت
بذنب
فاستغفري
الله وتوبي
إليه فإن
العبد إذا اعترف
بذنبه ثم تاب
تاب الله عليه
فقلت لأبي أجب
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم فيما قال
فقال والله ما
أدري ما أقول
لرسول الله
صلى الله عليه
وسلم فقلت
لأمي أجيبي
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم فيما قال
قالت والله ما
أدري ما أقول
لرسول الله
صلى الله عليه
وسلم فقلت وأنا
جارية حديثة
السن لا أقرأ
من القرآن
كثيرا وإني
والله لقد
علمت لقد
سمعتم هذا الحديث
حتى استقر في
أنفسكم
وصدقتم به
فلئن قلت لكم
إني بريئة لا
تصدقوني ولئن
اعترفت لكم بأمر
والله يعلم
أني منه بريئة
لتصدقنني
فوالله ما أجد
لي مثلا ولا
لكم إلا أبا
يوسف حين قال فصبر
جميل والله
المستعان على
ما تصفون
فوالله ما رام
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم مجلسه
حتى أنزل الله
عزل وجل إن
الذين جاؤوا بالإفك
عصبة منكم
العشر آيات
كلها مختصر
[-: 11187 :-] Zühri bir gruptan
naklediyor: iftira edenler, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in hanımı
Hz. Aişe hakkında diyeceklerini dedikleri zaman Allah, Hz. Aişe'yi temize
çıkardı. (Zührı ekledi) Bu hadisi rivayet edenlerin hepsi de bu olaydan bir
kısım da olsa anlattılar. Bunların bazıları olayı diğerlerinden daha iyi
biliyorlardı. Bu kişilerin rivayeti daha da sağlam idi. Bu ravilerin Hz. Aişe
hakkında anlattıklarını anladım. Bazılarının bu olayı daha iyi biliyor olmasına
rağmen ravilerin anlattıkları birbirini doğruluyordu. Hz. Aişe'nin şöyle
dediğini söylediler:
Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) içeriye gırıp selam vererek oturdu.
Oturduğu zaman şahadet
kelimesini söyledikten sonra: "Derim ki: Eyaişe! Senin hakkında şunları
duydum. Eğer sen bunlardan beri isen Allah seni temize çıkaracaktır. Eğer böyle
bir günah işlediysen Allah'tan bağışlanma dile ve O'na tövbe et. Şüphesiz ki
kul günahını itiraf eder, sonra tövbe ederse Allah onu bağışlar" buyurdu.
Ben, babama: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in söylediklerine
cevap ver" deyince, babam: "Valiahi! Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem)'e ne diyeceğimi bilmiyorum" karşılığını verdi. Anneme:
"Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in söylediklerine cevap ver" deyince, annem
de: "Valiahi! Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e ne diyeceğimi
bilmiyorum" karşılığını verdi. Ben, henüz genç kadındım ve Kur'an'dan
fazla bir şey bilmiyordum, şöyle dedim: "Valiahi! Biliyorum ki bunu
duyduğunuzda içinize sindi ve inandınız. Eğer size: ''Ben yapmadım'' desem bana
inanmayacaksınız. Eğer -Allah, böyle bir şeyi yapmadığımı biliyor- yaptım
diyecek olursam inanacaksınız. Valiahi ben kendime ve size Yusuf'un babasının
söylediğinden daha uygun olabilecek bir örnek bulamıyorum: '' ... artık bana
güzelce sabır gerekir. Anlattıklarınıza ancak Allah'tan yardım istenir.''
Valiahi! Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) oturduğu yerden kalkmadan, Yüce
Allah: ''(Peygamber'in eşi hakkında) o yalanı uyduranlar içinizden bir
güruhtur'' diye başlayan on ayeti indirdi.'
Tuhfe: 16126
8882'de tahrici
geçmişti.
أنا محمد بن
سلمة أنا بن
القاسم عن
مالك قال حدثني
هشام بن عروة
عن أبيه عن
عائشة أن رسول
الله صلى الله
عليه وسلم قال
مروا أبا بكر
فليصل للناس
قالت عائشة يا
رسول الله إن
أبا بكر إذا
قام في مقامك
لم يسمع الناس
من البكاء فمر
عمر فليصل
بالناس قال
مروا أبا بكر
فليصل بالناس
قالت عائشة
فقلت لحفصة قولي
له إن أبا بكر
إذا قام في
مقامك لم يسمع
الناس من
البكاء فأمر
عمر فليصل
بالناس ففعلت
حفصة فقال
رسول الله صلى
الله عليه وسلم
إنكن لأنتن
صاحب يوسف
مروا أبا بكر
فليصل للناس
قالت حفصة ما
كنت لأصيب منك
خيرا
[-: 11188 :-] Hişam b. Urve, babasından,
o da Hz. Aişe'den naklediyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Ebu Bekr'e, halka namaz kıldırmasmı söyleyin" buyurduğunda, Aişe:
"Ey Allah'ın Resulü! Ebu Bekr, senin yerine imamlığa geçerse ağlamaktan
dolayı cemaate sesini duyuramaz, Ömer'e emret cemaate namazı o kıldırsın"
dedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) tekrar:
"Ebu Bekr'e, halka
namaz kıldırmasını söyleyin" buyurunca, Hz. Aişe, Hafsa'ya o da Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e: ''Ebu Bekr, senin yerine imamlığa geçerse
ağlamaktan dolayı cemaate sesini işittiremez, Ömer'e emret cemaate namazı o
kıldırsın'' de" dedi. Hafsa, Hz. Aişe'nin dediğini yapınca Allah'ın Resulü
(Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Şüphesiz siz Yusufun zamanındaki kadmlar
gibisiniz. Ebu Bekr'e söyleyin, insanlara namazı o kıldırsm" buyurdu.
Bunun üzerine Hafsa, Aişe'ye: "Senden bir hayır görmeyecek miyim?"
dedi.
Tuhfe: 17153
Diğer tahric: Buhari
(679,683,716,77303); Müslim 418 (97); İbn Mace (1233); Tirmizi (3672); Ahmed.
Müsned (24647); İbn Hibban (6601).